Dolar kuru krizden önce Ağustos’ta 1.14 TL’ye kadar inmişti. Türkiye 5-6 yıldır aşırı değerli TL ile ithalatı cazip kıldı, ihracatı cezalandırdı. Kuru belirleyen arz-talep ya da alım-satım dengesi olmadı, sadece Türkiye’ye giren sıcak paranın etkisiyle kur geriledi. Düşük-kur yüksek-faiz dönemi ihracatçının gelirlerini düşürdü, giderlerini yükseltti. Bu da Türkiye’yi ithalata bağımlı hale getirdi. Aynı zamanda yerli üretime de büyük sekte vurdu. Aşağıda vereceğimiz grafik Amerikan Doları’nın Türk Lirası karşısında son bir yılda göstermiş olduğu performansı yansıtıyor.
Yıllardır kalıcı bir yükseliş göstermeyen dolar kuru, yılbaşından sonra (küresel kriz) hareketlenerek önce Mart 2003 ‘te yaptığı 1.77 zirvesini aştı. 9 Mart itibariyle de 1.82 ‘lere kadar çıkarak yeni bir rekor kırdı. Ardından gelen Merkez Bankası müdahalesiyle bir miktar gevşedi. Fırsatları değerlendirebilen yatırımcılar için, son 1 yıllık süreçte dolar çok cazip fırsatlar sundu. Bu fırsatları değerlendirebilen yatırımcılar portföylerindeki nakit miktarını hatrı sayılır oranlarda artırdılar.
Küçük Yatırımcılara:
Uzmanlar küçük yatırımcılara, dolarda meydana gelen küçük oynamalardan kar etmeye çalışmak yerine, uzun vadeli hedefler koyup, portföylerini çeşitlendirmelerini öneriyorlar. Tek bir yatırım aracına bağlı kalmayıp, hepsinden bir miktar sepetlerine almaları gerektiği konusunda yatırımcıları uyarıyorlar. Sepetteki yatırım aracının hangi oranda sepete gireceğini ise yatırımcının alabileceği risk oranı belirliyor.
0 yorum:
Yorum Gönder